Veri hangi sıklıkla güncelleniyor?
Verileri aylık, haftalık, günlük, saatlik ve hatta gerçek zamanlı olarak sunmak gerekebilir. Güncelleme sıklığına uygun alt yapının oluşturulması kullanılabilecek raporlama araçlarının da değiştirilmesine sebep olabilir.
Kullanıcıların raporlarla etkileşimi nasıl olacak?
Raporlar statik mi olacak yoksa çeşitli yöntemlerle raporu detaylandırmak, filtrelemek veya farklı bir rapora geçiş yapmak mümkün mü olacak? Belki rapordaki verilerin veya raporun kendisinin kullanıcı tarafından değiştirilerek sonuçların düzenlenmesini isteyebilirsiniz. Belki raporları bir web sayfasına gömmek, belki kullanıcıların maillerine istedikleri formatta göndermek, belki de bir mobile cihaz uygulamasıyla kullanıma sunmak isteyebilirsiniz. Bunlar hangi raporlama aracını tercih edeceğinizi belirleyecek isteklerdendir.
Raporları kimler tasarlayacak?
Rapor geliştiricilerinin teknik yeterliliğine uygun raporlama araçlarının tercih edilmesi, raporlama projelerinin başarıyla sonuçlanması için kritik bir adımdır.
Bununla birlikte rapor tasarımlarını yapacak kişilerin teknik yeterlilikleri kadar veriye hâkimiyeti de bir hayli önemlidir. Amaca uygun tasarım için verinin anlamına vakıf olmak veya bu konuda gerekli desteği ihtiyaç halinde alabilmek mümkün ve kolay olmalıdır.
Hangi raporlama aracı kullanılmalıdır?
Yukarıdaki soruların cevapları verdikten sonra hangi aracın kullanılacağına karar vermek oldukça kolaylaşacaktır. Burada önemli olan nokta şudur; her bir aracın kendine has avantajı ve dezavantajı vardır. Bazısı kolay tasarım yapmaya müsaitken yeterince esnek değildir. Bazısı ise uzmanlık gerektirecek kadar karmaşıktır fakat hemen hemen istenilen her tasarımı yapmak mümkün olur. Projelerde birden fazla raporlama aracı tercih edilebilir ve gerektiği yerde avantajından faydalanılabilir.
Microsoft odaklı düşündüğümüzde özetle, SQL Server Reporting Services ile esnek, Performance Point ile analitik, Excel Pivot Table ile kullanıcılara raporu geliştirme özgürlüğü tanıyan, Power BI (Power View, Power Map, Q&A) ile pratik, sinematik, sunum odaklı ve interaktif raporlama yapabilmek mümkündür.
Self-Service BI kapsamında duyurulan Power BI ürünü hakkındaki bilgilere şu linkten bir göz atabilirsiniz:
Bu kişiler raporun yüksek hızda ve kalitede çıkması için gereken altyapıyı hazırlayabilir, memnuniyet oluşturabilecek raporlar sayesinde karar vericilerin projeye olan inancını arttırarak ekip içinde ve karar vericilerde motivasyon oluşturabilirler.
Böylece hem ekip hem de yöneticiler kendilerini daha fazla güvende hisseder, risk almaktan çekinmez ve farklı bakış açıları oluşturarak projeye yüksek değer katabilirler.
Raporları kimler test edip onaylayacak?
Rapor tasarlama aşaması ne kadar önemli ise raporların test edilmesi ve onaylanması aşaması da bir o kadar önemlidir. Raporları test eden kişilerin iş biriminden olması ve ortalığı yangın yerine çevirmeyecek kadar teknik olarak eğitilmesi gerekir.
Her şeyden önce başarılı rapor tanımı ve ortak bir dilin oluşması için gerekli çaba sarf edilmelidir. Test eden kişiler ve geliştiriciler arasında belirli çalışma prensipleri oturtulmalı, Scrum gibi çevik metodolojiler kullanılarak, istenen müdahaleler karara bağlanmış önem sırasıyla yapılmalıdır.
Raporlama projeleri boyunca bir şekilde cevap vermek zorunda olduğumuz bu sorular üzerinde proje başlamadan önce düşünebilirsek, proje başarısını ve tasarımların etkisini arttırabilecek stratejiler geliştirebiliriz.
Bu yazımızda tasarıma geçmeden önceki son adımı da atmış olduk. Önemli bir takım sorulara ve muhtemel cevaplarına odaklandık. Rapor ihtiyaçlarını kategorize ettik ve teknoloji seçimini etkileyecek noktalara değindik. Serinin devamında iyi bir tasarım için bilinmesi gereken “veri-mürekkep oranı” yaklaşımına ve raporların kullanılabilirliğinin arttırılmasını sağlayan ipuçlarına odaklanacağız.
Faydalı olması dileğiyle…
"Serinin çoğu yerinde fikirlerinden faydalandığım Stephen Few'e teşekkürlerimi sunuyorum."
Abdullah KİSE