NIST’den Kuantum-Korumalı Şifreleme Algoritması Geliştirme Çağrısı
4.01.2017
Kuantum Bilgisayarlar: Nimet mi, Felaket mi?
Kuantum bilgisayarlar işlemleri normal bir bilgisayardan çok daha hızlı ve efektif yapabiliyorlar. Enerji anlamında da çok daha düşük ihtiyaçları var. Bu da çok karmaşık matematiksel kodlara dayanan veri şifreleme için kötü haber demek.
Teorik olarak kuantum bilgisayarlar günümüze kullandığımız neredeyse tüm şifreleme algoritmalarını kırabilecek güce sahipler.
Ve kuantum bilgisayarlar artık teoride değil gerçekte de karşımıza çıkmaya başlıyor.
Çin (Sunway TaihuLight ve Tianhe-2) ve ABD’nin (Titan) dünyanın en güçlü süper bilgisayarlarına sahip ülkeler olduğunu düşündüğümüzde kuantum bilgisayarların endüstriyel ölçekte karşımıza çıkmasına çok fazla kaldığı söylenemez.
Kuantum bilgisayarların endüstriyel ölçeğe taşınması şimdilik zor gibi gözükse de NIST’in (ABD Ulusal Standartlar ve Teknolojiler Enstitüsü) çekindiği konulardan biri haline gelmiş durumda.
Kuantum bilgisayarlar henüz çıkmamış olsa da NSA’in yıllık 11 milyar dolarlık bütçesiyle bazı şifreleme standartlarını kırabildiğini gözden kaçırmamak lazım.
Bu durumla başa çıkabilmek için NIST, özel sektör ve akademik kriptografi uzmanlarının yardımı ile kuantum bilgisayarların saldırılarına bile direnebilecek bir şifreleme algoritması çalışması için kayıt almaya başladı.
NIST aday kayıtlarının 30 Kasım 2017 tarihine kadar alınmaya devam edeceğini açıkladı.
Günümüzdeki prototipler daha kullanılabilir hale gelmeye başlamadan NIST kendini kuantum bilgisayarlara dayanıklı hale getirmeye çalışıyor.
30 Kasımda şifreleme algoritması gönderimi sona erdiğinde seçilen adaylar algoritmalarını sunmak için 2018 başlarında NIST’e davet edilecek.